ana_sayfa
FAALİYETLER
Yazılı Soru Önergeleri
Genel Kurul Soruları
Kanun Teklifleri
Sözlü Soru Önergeleri
Makalelerim
Genel Kurul Konuşmaları
Yazılı S.Ö.(Cevaplanan)
Meclis Araştırma Önergeleri
Makalelerim > HUSUMET VE KUŞATMA

HAFTA ORTASI

HUSUMET VE KUŞATMA

Ülkemiz bugün 3 yılı aşkın bir süredir ilkesiz ve basiretsiz AKP hükümeti tarafından yönetilmektedir. Bize göre AKP, sağlam siyasi temelleri, inançları ve felsefesi olmayan devşirme bir siyasi topluluktur. Acımasız bir istismar ve aldatma kampanyasının iş başına getirdiği bu kadroların gerçek hüviyeti ve niyeti kısa zamanda anlaşılmıştır. Ancak bunun Türkiye’ye faturası çok ağır olmuştur. Türkiye bugün bir uçurumun kenarına getirilmiştir. Bu tehlikeli maceranın çok ağır olan tahribatının bedelini maalesef gelecek nesiller de ödeyecektir.

Sığ bir fırsatçılık anlayışının, popülist siyasetin, aldatma ve kandırmanın siyasi temsilcisi konumunda bulunan AKP kadrolarının, Türk Milleti’nin faydasına, Türk Devleti’nin bekasına hiçbir olumlu icraatlarının olamayacağı yaşanan gelişmelerle sabit hale gelmiştir. Hayali ve hesapsız vaatlerin cazibesine kapılan Aziz Milletimiz bugün gerçeklerle yüzleşmenin acı tecrübesini yaşamaktadır.

Türk Milleti’nin milli refleksinin yok olmasını, milli direncinin azaltılmasını amaçlayan AKP, bugün bu tepkisizlik ortamında Türkiye’de çok tehlikeli bir siyaset modelini adım adım yerleştirmeye çalışmaktadır. İçeride farklı, dışarıda kapalı kapılar ardında farklı söylemler ve sözlerle, telafisi mümkün olamayacak pek çok tehlikeli yasa ve uygulamalar, büyük bir fütursuzluk ve cüretle AKP tarafından icra edilmektedir. Kendi siyasi iktidarlarının devamı için hiç çekinmeden her türlü konu ve değeri istismar eden bu zihniyet, AB kalkanı ile siyasi ömrünü suni bir şekilde uzatmak için elinden gelen her türlü oyalama ve göz boyama siyasetini yapmaktan da geri durmamaktadır. Bu manada hiçbir ahlaki ve vicdani sınır tanımayan AKP benzetme yerindeyse kayıt dışı siyaset ve buna bağlı ticaretin temsilciliğini yapmaktadır.

Bugün maalesef AKP nin bölgemizdeki temsilcileri de aynı anlayışla büyük bir gaflet ve vurdumduymazlıkla hareket etmektedirler. İktidarın Adana’daki temsilcileri sanki başka bir âlemde yaşıyormuş gibi Adana’nın gündemine ilgisiz kalmakta ve haklarında ortaya atılan iddialara cevap dahi vermemektedirler. Örneğin özellikle bu gazetede bir haftadan beri Seyhan Belediyesi ile ilgili yolsuzluk ve kayırmacılık iddialarına karşı Sayın Azim Öztürk’ün adeta ölüm sessizliğine bürünmesi ne anlama gelmektedir? Yine Adana’da yüzlerce çalışanı ve binlerce insanı ilgilendiren, her gün eylem ve gösterilere vesile olan Adana Sigara Fabrikası ile ilgili olarak iktidar temsilcilerinin yasak savma tarzında üç beş cümleden başka hiçbir çözüm ortaya koyamamaları, AKP nin ülke genelindeki siyaseti ile örtüşmüyor mu?

Ne yazık ki AKP iktidarı, yıllardan hatta yüzyıllardan beri Müslüman Türk Milleti’ne karşı bitip tükenmeyen dışarıdaki emperyalist husumet cephesinin bütün taleplerini kabul ederek tam bir teslimiyetçilik örneği sergilemektedir. Yine bu husumet cephesinin talimatları doğrultusunda içerde ihanet merkezlerinin ve onların siyasi uzantılarının bütün hain ve küstah eylemlerine de göz yumarak Türkiye’nin hem dışardan hem de içerden kuşatma ve abluka altına alınmasına davetiye çıkarmaktadır.

Türkiye’nin ve Türk Milleti’nin geleceği ve kurtuluşu için, dışarıdaki husumet ve içerdeki ihanet kuşatmasını mutlaka kırmak gerekmektedir. Ancak bu kuşatmanın kırılması için öncelikle bu kuşatmaya zemin hazırlayan siyasi oluşumun bertaraf edilmesi gerekmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, köklü bir devlettir. Türk Milleti, meziyetleri kendinde barındıran, doğunun mistik manevi atmosferinin kazandırdığı ruh inceliğini, batının teknolojik ve bilimsel çalışmalarıyla sentezleyebilen, karakteri güçlü ve çalışkan bir millettir. Toplumsal güven ve dayanışma ön plana çıkarıldığı takdirde bu milletin aşamayacağı kriz yoktur. Bu Necip Millet mutlaka kendisini Osmanlı İmparatorluğu’nun küllerinin arasında yeniden nasıl diriltmişse, inşallah o diriliş ruhuyla kuşatılmışlığını kıracak ve devleti kuran Türk Milliyetçiliği Felsefesini gerçek anlamda yeniden devlet yapacaktır.

15–02–2006

Yılmaz TANKUT

ytankut@keynet.com.tr

ytankut@mhp-adana.org.tr

,