ana_sayfa
FAALİYETLER
Yazılı Soru Önergeleri
Genel Kurul Soruları
Kanun Teklifleri
Sözlü Soru Önergeleri
Makalelerim
Genel Kurul Konuşmaları
Yazılı S.Ö.(Cevaplanan)
Meclis Araştırma Önergeleri
Makalelerim > 23 NİSAN RUHU

HAFTA ORTASI

23 NİSAN RUHU

Geçtiğimiz Pazar günü 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının 86. yıldönümünü kutladık. Milli Mücadele’nin büyük bir kararlılıkla başlaması ve ardından İstiklal Savaşı’nın kazanılarak bugünkü Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin vücut bulmasında, 23 Nisan 1920 tarihi çok önemli bir kilometre taşıdır. Çünkü milli mücadelenin başlaması için her türlü fedakârlığın, kararlılığın ve azmin tecelli ederek milli iradenin temsilcilerinin buluştuğu Millet Meclisi, bu tarihte açılmış ve bütün dünyada emsali görülmemiş Kurtuluş Savaşı Destanı’nın altına imza atılmıştı.

23 Nisan 1920 Cuma sabahı erken saatlerde, Ankara'da bulunan herkes Meclis Binası çevre sinde toplanmıştı. Halk, kendi kaderine sahip çıkmanın coşkusu içindeydi. Hacı Bayram’da kılınan öğle namazından sonra, Meclis binası girişinde gözleri yaşartan muhteşem bir tören yapılmış, Ankara'ya gelebilen 115 milletvekili Meclis salonunda toplanmıştı.

Parlamento geleneklerine göre, en yaşlı üye olan Sinop Milletvekili Şerif Bey, Başkanlık kürsüsüne çıktı ve Meclis’in ilk toplantısını açarak şu konuşmayı yaptı; “Burada bulunan Saygıdeğer İnsanlar, İstanbul'un geçici kaydıyla yabancı kuvvetler tarafından işgal olunduğu ve bütün temelleri ile halifelik makamının ve hükümet merkezinin bağımsızlığının yok edildiği hepimizce bilinmektedir. Bu duruma baş eğmek, milletimizin, teklif olunan yabancı köleliğini kabul etmesi demektir. Ancak tam bağımsızlık ile yaşamak için kesin olarak kararlı bulunan ve ezelden beri hür ve başına buyruk yaşamış olan milletimiz, kölelik durumunu son derece ve kesinlikle reddetmiş ve hemen vekillerini toplamaya başlayarak Yüksek Meclisimizi meydana getirmiştir. Bu Yüksek Meclisin en yaşlı üyesi sıfatıyla ve Allah'ın yardımıyla milletimizin iç ve dış tam bağımsızlık içinde alın yazısının sorumluluğunu doğrudan doğruya yüklenip, kendi kendisini yönetmeye başladığını bütün dünyaya ilan ederek, Büyük Millet Meclisi'ni açıyorum.” Bu açış konuşmasında, millî egemenliğe dayalı yeni Türk parlamentosunun adı da “Büyük Millet Meclisi” olarak konulmuştu. Herkesçe benimsenen bu ad daha sonra Atatürk'ün tüm konuşmalarının da yer aldığı şekliyle ve ilk kez 8 Şubat 1921 tarihli Bakanlar Kurulu Kararnamesinde de yazılı olarak, “Türkiye Büyük Millet Meclisi” (TBMM) adını alarak kalıcılık kazanmıştır.

24 Nisan 1920 günü Meclis ikinci toplantısını yapmış ve Mustafa Kemal oybirliğiyle Meclis Başkanlığına seçilmiştir. Mustafa Kemal bu toplantıda uzun ve anlamlı bir konuşma yapmış, “Artık Yüce Meclis’in üzerinde bir güç yoktur” diyerek meclisin önemini vurgulamıştır. Atatürk bir başka konuşmasında da “Büyük Millet Meclisi, Türk Milletinin asırlar süren arayışlarının özü ve onun bizzat kendisini idare etmek şuurunun canlı bir timsalidir” diyerek Büyük Millet Meclisi'nin öneminin altını çizmiştir.

Atatürk, milli egemenliğin temsil edildiği TBMM’nin açılış tarihi olan 23 Nisan’ı Türk Çocuklarına da armağan ederek milli egemenlik ve bağımsızlığın ebed müddet devam edebilmesinin çocuklarımızdan başladığını önemle belirtmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetenler, Türk Milletine mensubiyet düşünce ve onurunu çocuklarına anlatamaz ve bu şuurla nesillerini yetiştiremez ise, Türkiye ve Türk Milleti’nin bekasını da devam ettiremezler. 23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı Türk Milleti’nin bağımsızlığına ve haysiyetine olan düşkünlüğünün ruhunu ifade eden çok önemli bir tarih ve dönemeç noktasıdır.

AB, ABD, IMF ve diğer emperyalist merkezlerde meşruiyetini arayan, geçerli oyların %25 ile TBMM’nin üçte ikisini elinde bulunduran AKP’nin, yukarıda ifade etmeye çalıştığımız 23 Nisan Ruhu ile meclisi çalıştırdığını söyleyebilir miyiz? Başka bir ifadeyle çocuklarımıza ve yeni yetişen nesillerimize, 23 Nisan Ruhu demek olan, milli şuur ve Türküm diyebilmenin mutluluğunu ve onurunu, AKP’nin hâkimiyetinde bulunan bugünkü meclis çatısı ne ölçüde verebilmektedir?

Geçmişte olduğu gibi bugün de, Türk Milleti’nin kendi özünü ifade edebilecek şuur ve gurura sahip temsilcilerini seçerek en kısa zamanda, en kısa yoldan 23 Nisan Ruhu’na sahip bir TBMM’yi oluşturacak irade ve feraseti göstereceğinden hiçbir şekilde şüphemiz yoktur.

26–04–2006

Yılmaz TANKUT

ytankut@keynet.com.tr

ytankut@mhp-adana.org.tr

,