ana_sayfa
FAALİYETLER
Yazılı Soru Önergeleri
Genel Kurul Soruları
Kanun Teklifleri
Sözlü Soru Önergeleri
Makalelerim
Genel Kurul Konuşmaları
Yazılı S.Ö.(Cevaplanan)
Meclis Araştırma Önergeleri
Makalelerim > Bu Savaş Kimin İşine Yaramaktadır?

HAFTA ORTASI

Bu Savaş Kimin İşine Yaramaktadır?

İkinci dünya savaşı sırasında ırkçı Hıristiyanlar tarafından soy kırımına uğratılan Yahudiler anlaşılan o ki yaşadıklarından şu dersi çıkartmışlar: Fırsatını bulduğunda, gerekli gördüğünde, gücün yettiğinde sende soykırım yap…

Bugün Filistin kan ağlamakta, yüzlerce masum kanı akıtılmaktadır. Bir köpeğin, bir kuşun uğradığı zulme son derece duyarlı olabilen “batı medeniyeti” ne yazık ki ölenler, sakat kalanlar ya da maddi zarara uğrayanlar Müslüman olduğu zaman aynı duyarlılığı göstermemekte, cılız çıkan bir iki sesin haricinde ciddi bir tepki gelmemektedir. Onların gözünde Müslümanların hayvan kadar değeri olmadığı anlaşılmaktadır.

İsrail kaçırılan iki askerini bahane ederek önce Filistin’e sonra Lübnan’a girmiş; Lübnan’a girmesine gerekçe olarak ta, Lübnan’daki Hizbullah ve Hamas Militanlarına Suriye ve İran’dan gelen desteği önleme bahanesini göstermiştir.

Lübnan asla kabullenmediği bu suçtan dolayı halen bombalanmakta, sivil halk hayatını kaybetmekte, ülkenin alt yapısı tahrip edilmektedir. Ölen ve yaralananlar yüzlerle ifade edilmektedir. Lübnan Başbakanı sıkışmış durumda bombardımanın durdurulması için devlet başkanlarından yardım talep etmektedir.

Bu savaş son derece orantısız iki gücün, güçlü ile zayıfın, zalim ile mazlumun ve haksız ile haklının savaşıdır. Ve aslında bu savaşta büyük bir devlet terörü yaşanmaktadır. İsrail’in yaptığı bir devlet terörüdür. İki askeri kaçırıldığı için yüzlerce masum sivil insan cezalandırılmaktadır. Ölenlerin çoğu çocuk ve kadındır. Her bakımdan insanlıktan uzak, acımasız olan bu savaşa hemen son verilmelidir.

Sizce bu savaş kimin işine yaramaktadır? Ortadoğu’nun karışması kimlerin ekmeğine yağ sürmektedir? Kimlerin amacına hizmet etmektedir? İsrail Devleti, İran ve Suriye’nin Lübnan’daki Hizbullah ve Hamas Militanlarına destek verdiğini iddia etmektedir. Bu da saldırıların sadece Lübnan’la kalmayacağına işaret etmektedir. Acaba İsrail’in niyeti Lübnan üzerinden Suriye’ye ve İran’a saldırmak ve savaşı tüm Ortadoğu’ya yaymak olabilir mi? Daha öncede ABD’nin, teröre destek verdikleri gerekçesiyle bu iki ülkeyi tehdit ettiği bilindiğine göre İsrail ile ABD’nin amaçları örtüşüyor olabilir mi? Amerika BOP kapsamında emperyalist emellerini İsrail’i kalkan olarak kullanıp sonra sözüm ona arabuluculuk şemsiyesi altında müdahale ederek mi gerçekleştirecek?

Bu soruların hepsi zaman içinde cevaplarını bulacaktır. Fakat bizler de birey olarak bir şeyler yapmalı bu olaylara seyirci kalmamalıyız. Filistin ve Lübnan’da oluk gibi Müslüman kanı akarken bizler sıcak yuvalarımızda her şeyden habersiz, pırıltılı gözlerle bizleri karşılayan çocuklarımızı kucaklıyoruz. Filistinli anneler, babalar ise çocuklarının cesetlerini kucaklıyorlar. Hem de bir daha asla kucaklayamayacaklarını bilerek…

Komşumuzdaki acıya tabiî ki duyarsız kalmayacağız… Tabiî ki bir şekilde tepkimizi göstereceğiz… AKP iktidarı da bu konuya oldukça duyarlı olmalı ki, bir süre önce Filistin ve İsrail arasında arabuluculuğa soyundu. Ne yazık ki bu çabaları başarısızlıkla sonuçlandı. Ama elimizde olmadan şunlar geliyor, aklımıza:

İsrail iki askeri için Filistin ve Lübnan’ı bomba yağmuruna tutarken güneydoğudan gelen şehit cenazeleri ile her gün yüreğimize hançer saplanıyor. AKP Hükümeti ise terörü engellemek adına elle tutulur, gözle görülür bir adım atmak bir tarafa, şehit cenazelerine katılmıyor. Cenazeye katılmak şöyle dursun terör konusu gündemlerinde bile yok… Güneydoğudan bu yazı yayınlandığında sayıları artmaz ise, son üç gün içerisinde on beş şehit cenazesi geldi. Terör giderek tırmanıyor. AKP Hükümeti ise bunca şehit verildikten sonra sözde sert önlemlerin alınabileceğini ifade eden olağanüstü terör toplantıları yapıyor. Peki, terörle mücadelede için ne olduğunu bilmediğimiz bu sert önlemleri niçin bu kadar ana kuzusu kaybedilince alıyorsunuz diye sormazlar mı? İsrail’in iki askeri için gösterdiği devlet kararlılığının kırıntısını hem de kendi sınırları içerisinde PKK ya göstermekten aciz bir iktidar, mevcudiyetini borçlu olduğu devletini koruyabilir mi?

O şehitler ki her biri bir ana kuzusuydu… Her biri bir fidandı… Ama şimdi onların anaları babaları kan ağlıyorlar…

19–07–2006

Yılmaz TANKUT

ytankut@keynet.com.tr

ytankut@mhp-adana.org.tr

,