Makalelerim > Sel Felaketi
|
HAFTA ORTASI
Sel Felaketi
Kısa bir süre önce, Hakkâri’de görev yapan askerlerimiz sivil kıyafetlerle, eşleri ve çocukları ile sokaklarda çöp toplamış, ellerindeki pankartlarda “Belediye Bölücülük Yapma, İşini Yap” diyerek DTP’li belediye başkanına mesaj göndermişti.
Terör örgütü üyelerinin cenazelerine şehit muamelesi yapan, PKK’lı teröristlere ambulans tahsis eden DTP’li belediyeler, görev yaptıkları bölgede belediyecilik adına herhangi bir çaba harcamadıkları gibi, görevlerini hatırlatan askere tepki göstermişler, hatta Hakkâri Belediye Başkan Vekili İsmail AKBOĞA bu eylemi gerçekleştiren Tuğgeneral Azmi Utkan CİNEK hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.
Bugünlerde Güneydoğuda yaşanan sel felaketi sonucu çoğu çocuk olmak üzere 41 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 6 vatandaşımızdan halen haber alınamamıştır. İşte bu durumdaki felaket bölgesinde halkın yardımına herkesten önce o askerler koştu. İnanıyorum ki halkımız kimin kendi yanında yer aldığını ve fedakârca çabaladığını takdir etmektedir.
Çarpık kentleşme, yeterli alt yapının bulunmaması, yerleşim yerlerinin dere yataklarının içine ve kenarlarına yapılması, çiftçinin dere yataklarının içine ürününü ekmesi gibi nedenlerden dolayı sel felaketinin boyutu büyük olmuştur. Belediyelerimizin bu yapılaşmayı görmezden gelmesi yanlışlar zincirinin bir parçasıdır.
Bu olumsuzlukların yazılı ve görsel medyada yer bulması Sayın Başbakanı rahatsız etmiş olacak ki, basının karşısına çıkarak sel felaketinin abartıldığını ve bu yolla kendisini üzdüklerini söylemekte hiçbir sakınca görmemiştir.
Adı üstünde olay bir “felaket”tir. Felaket ise doğası gereği zaten vahim bir olaydır. Nasıl abartılabilir? Doğal felaketi abartmaktan değil ancak, hafife almaktan bahsedilebilir. Sayın Başbakan bize göre olayı hafife almaktadır. Ortada hayatını kaybetmiş 41 can vardır. 41 değil kaybedilen tek kişinin hayatı dahi olsa her can azizdir.
Sel felaketi güneydoğudaki kadar olmasa da diğer bölgelerimizde de zarara yol açmış, İstanbul’un göbeğinde evler suların altında kalmıştır. Özellikle dere yataklarına yapılan evlerde büyük maddi zararlar oluşmuştur. Burada belediyelerin ihmali olduğu kadar, vatandaşların da sorumluluğu vardır.
Şiddetli yağışlardan Çukurova çiftçisi ve Adana insanı da nasibini almıştır. Yıllardan beri ihmal edilen ve kaçak yapılaşmaya göz yumulan kenar mahalleler bir tarafa, övünülen Kuzey Adana’da bile her gelen ani sağanakta olduğu gibi, yine büyük bir izdiham ve rezalet yaşanmıştır. Başta Turgut Özal ve Kenan Evren Bulvarları olmak üzere bütün kavşaklar tıkanmış, Hayal Parkın batısı tamamen göl olmuş ve yüzlerce araç ve vatandaş büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalmıştır. Ceyhan nehrinin taşması ile ekili alanları su altında kalan çiftçi perişan olmuştur. Karataş, Yumurtalık ve İmamoğlu İlçelerinde hasada gelen ürünler sular altında kalmıştır. 353 bin 300 dekar alanda % 50’yi aşan zarardan bahsedilmektedir. Çiftçimiz hükümetten zararlarının karşılanmasını istemekte, devletten yardım beklemektedir. Devlet bu zor günler için vardır.
Belediyelerimizin bu afetlerin sonuçlarından ders çıkartacaklarını ve kontrol mekanizmalarını daha iyi çalıştıracaklarını, oy kaygısıyla yanlışlara göz yummayacaklarını umut ediyorum. Vatandaşlarımızın da aynı şekilde sorumlu davranmalarını, canlarını ve mallarını riske atmamalarını, kanunlara uygun davranmalarını, gecekondulaşmadan kaçınmalarını, dere yataklarından uzak durmalarını, tarımsal ürünlerini sigortalatmalarını, yapılarını sağlam yaptırarak tedbir almalarını ve zararlarını en aza indirmeye çalışmalarını diliyorum.
Felaketlerden uzak, aydınlık yarınlar dileğiyle…
NOT: Geçtiğimiz Pazar günü uzun süre rahatsızlığı sonucu hayatını kaybeden eski Başbakanlarımızdan, Türk siyasetinin önemli zaman dilimlerine damgasını vuran dürüst siyaset ve devlet adamı Sayın Bülent ECEVİT’E Yüce Allah’tan rahmet diliyorum. DSP camiasına ve ailesine başsağlığı diliyor milletimizin ve sevenlerinin başı sağ olsun diyorum.
08–11–2006
Yılmaz TANKUT
ytankut@keynet.com.tr
ytankut@mhp-adana.org.tr
,
|