|
Makalelerim > MHP’nin 8. Olağan Kongresi ve İzlenimler
|
MHP’nin 8. Olağan Kongresi ve İzlenimler
19 Kasım 2006 Pazar Günü, Milliyetçi Hareket Partisi 8. Olağan Kongresini gerçekleştirdi. Bazı çevrelerin iddia ettiği “1000 kişiyi bile toplayamazlar” sözü havada kaldı ve MHP’yi görmezlikten gelerek küçümseyenlerin yüzüne adeta tokat gibi indi. Atatürk Spor Salonu hınca hınç doluydu ve içerdekilerden daha büyük bir kalabalık dışarıda beklemekteydi. İçerdeki konuşmalar ve dışarıdaki coşku büyük ekranlardan hem içeriye hem de dışarıya yansıtıldı. Kongre bir şölen ve miting havasında geçti. Salonda hâkim renk kırmızı beyazdı. Yine siyasi literatürümüze “mitingli kongre” veya “kongreli miting” söylemleri kazandırılarak diğer siyasi partilerin örnek alıp rekabet yapabilecekleri yeni bir kurultay şekli ortaya çıkmış oldu. Ayrıca aylardan beri kurultaya yönelik suni adaylarla gerilimi artırarak kongreyi çatışma ortamına çekerek sabote etme hayalleri kuran, iç ve dış gayri milli güç odaklarının hevesleri de kursaklarında kaldı.
Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli iki saate yakın süren bir konuşma yaptı. Bu süre boyunca dinleyicilerin coşkusu hiç eksilmeden devam etti. Kongre salonunun içini ve dışını dolduran on binler tek yürek ve tek vücut halinde zaman zaman da duygusal bir ruh haliyle Genel Başkanımızın konuşmasını pür dikkat izledi. Bu kongre ile seçim kampanyasını başlattığını ilan eden Sayın Devlet Bahçeli, "yarından tezi yok her kapıyı çalın" diyerek, "Önce sağa bakın, sonra sola; sonra tekrar sağa bakın ve alayını kucaklayıp iktidara yürüyün" diyerek, MHP'lilere herkese ulaşmaları çağrısını yaptı.
Genel Başkanımız, MHP’yi ırkçı olarak göstermeye çalışan kesimlere de cevap verdi. Irkçı, kafatasçı, soya ve kana dayalı olmayan milliyetçilik anlayışımızı, net ifadelerle çok güzel bir şekilde tanımlayarak, bu ülkeye vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkesin "Türk” olduğunu ifade etti. Genel Başkanımız, Türk milliyetçiliğini tarif ederken, başta Atatürk olmak üzere Türk milliyetçiliği ve kültürünü temsil eden isimler arasında Pir Sultan Abdal'ı, Hacı Bektaşi Veli’yi de sayarak MHP’nin kapsayıcı ve kucaklayıcı milliyetçilik anlayışını, bir kez daha altını çizerek belirtti. Efelere, Dadaşlara, Lazlara, Kıbrıs Türklerine, Irak Türkmenlerine seslendi. Terörden muzdarip olan Güneydoğu halkı için "bölge halkını terör örgütünden ayıracağız ve koruyacağız” dedi.
Devlet Bey, zaman zaman da oldukça sertleşerek Başbakana ve AKP’ye ciddi eleştiri ve ikazlarda bulundu. AKP iktidarını milli reflekslerden yoksun olmakla suçlayan Genel Başkanımız, Başbakan Erdoğan'a seslenerek, "Sayın Başbakan buraya dikkat et, bir Türkiye Cumhuriyeti varsa bir Türk milleti vardır" dedi. Bahçeli, "tek millet, tek devlet, tek bayrak, tek dil ülküsü"ne karşı siyaset yapmayı "ihanet" olarak niteledi.
DYP lideri Mehmet Ağar'ın, "dağda silahla gezeceklerine ovada siyaset yapsınlar" sözünü sert bir biçimde eleştiren Genel Başkanımız, Ağar'a, "Kandil'e gitmek gerekirken, Kandil Dağı'nı Ankara'ya getirmek yarışına girenler çok iyi düşünmelidirler" uyarısında bulundu.
AB'nin Türkiye'nin onurunu inciten bir yaklaşım içinde milli azınlık yaratmaya, mezhep çatışmasını körüklemeye çalıştığını belirten Genel Başkanımız, "yeri geldiğinde al Kopenhag kriterlerini, git, diyebiliriz" diye rest çekti.
Genel Başkanımız Dr. Devlet Bahçeli’nin iki saate yakın süren konuşmasında mevcut politikalara karşı daha pek çok eleştiri, uyarı ve çözümler vardı. Bunların yanı sıra parti programına da değindi. Ekonomide çizilen pembe tablonun hiç gerçekçi olmadığına temas etti. MHP’nin gündeminde ne adi, nede terör suçları için “af” olayının asla olmayacağını, işsizliğin ve yoksulluğun önüne geçilmesi için, üretim ve yatırımların artırılacağını ve yolsuzluklarla mutlaka mücadele edileceğini söyledi. Teröristlerin silahı bırakıp dağdan inerek, devlet güçlerine teslim olmaları gerektiğini ve adaletin kendilerine vereceği cezayı kabullenmeleri gerektiğini ifade etti. Cani başının İmralı’dan alınarak kalan ömrünü “F Tipi Cezaevinde” tecrit edilerek geçireceğini söyledi. Özellikle Washington’a gitmeden “tek başına nasıl iktidar olunacağını göstereceklerini” söylemesi ise salonun içini ve dışını dolduran onbinlerin dakikalarca yoğun tezahürat ve alkışlarına mazhar oldu.
Netice olarak, Milliyetçi Hareket Partisi, 8. Olağan Büyük Kongresi ile hiçbir siyasi partinin gerçekleştiremeyeceği ölçüde, heyecanlı, katılımlı, coşkulu, disiplinli ve umut dolu bir kurultayı geride bırakarak AKP’nin tek alternatifinin MHP olduğunu ispat etmiş oldu. Ve inşallah AKP’nin zifiri karanlığından MHP’nin aydınlık şafağına Türk Milletinin çok yakında kavuşacağının müjdesini vererek 60.Hükümetin tek başına Milliyetçi Hareket olacağını dost düşman herkese bir kez daha hatırlatmış oldu.
22–11–2006
Yılmaz TANKUT
ytankut@mhp-adana.org.tr
,
|