ana_sayfa
FAALİYETLER
Yazılı Soru Önergeleri
Genel Kurul Soruları
Kanun Teklifleri
Sözlü Soru Önergeleri
Makalelerim
Genel Kurul Konuşmaları
Yazılı S.Ö.(Cevaplanan)
Meclis Araştırma Önergeleri
Makalelerim > Milli Sorumluluk

HAFTA ORTASI

Milli Sorumluluk

Cumhuriyetimizin 83. yılını kutlamamızın üzerinden bugün itibarıyla bir ayı dolduran bir zaman geçmiş bulunmaktadır. Bu kutlamaları yapmak, bağımsızlığımızın doya doya hazzına varmak, şehitlerimizi, atalarımızı rahmet ve minnetle anmak, Yüce Allah’a verdiklerinden dolayı ve en önemlisi de istiklal ve devletimize sahip olmamızdan dolayı şükür etmek, hiç şüphesiz bu vatanın her evladı ve mensubu için hiç akıldan çıkarılmaması gereken kutsal bir görev olmalıdır. Ancak ülkemize ve cumhuriyetimize sahip çıkmanın bir görev olarak unutulmaması tek başına müreffeh bir Türkiye için yeterli değildir.

Bir ülke, milletinin çıkarlarını her şeyin üzerinde gören yönetici, siyasetçi ve devlet adamlarıyla, ticaret ahlakına sahip, milletine ve ülkesine katma değer ve istihdam sağlayan sanayicisi, işadamı ve esnafıyla gelişerek yükselir. Yine içerisinden çıktığı topluma hizmet ederek halkının olumlu yönde değer ve erdemlere sahip olmasına katkı sağlayan sanatçıları ile çağdaş dünyanın onurlu bir üyesi haline gelir. İşini en iyi şekilde yapmaya çalışan işçisiyle, milletine ve devletine hizmeti şeref kabul eden memuruyla, milletine ve milli kimliğine mensubiyet şuuru ile bağlı olarak yüreği hizmet ve fedakârlık aşkıyla dolu olan öğrencisi ve genciyle mutlu ve güçlü bir ülke halini alır.

Bugün ülke ve millet olarak yukarıda işaret edilen hususlar çerçevesinde hangi refah ve haysiyet düzeyine sahip olduğumuzu bu milletin üyeleri, gençleri olarak çok iyi anlamalı ve değerlendirmeliyiz. Bu değerlendirme ve muhasebeyi yapmak her Türk insanı ve genci için öncelikle yerine getirilmesi zorunlu bir görevdir. Geçmişte Türk Milleti üzerinde oynanan oyun ve tuzaklar apaçık ortadır. Yıllardan hatta yüz yıllardan beri karşımızda olan, coğrafyamız üzerinde emperyalist emelleri olan güçlerin zihniyetleri, milletimizi aldatma ve teselli etme taktik ve üslupları hiç değişmeden devam etmektedir. Bunun yanı sıra yaşanan bunca olumsuzluk ve manzarasızlıkta hiç sorumluluğu yokmuş gibi milletimizin yüzüne pişkince bakmaya devam eden Damat Feritlerin de mevcudiyeti giderek artmaktadır. İçerden ve dışarıdan kuşatma altına alındığımız bu manzara ve şartlar altında; “Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizlersiniz” diyen Gazi Mustafa Kemal’in muhatabı hiç şüphesiz, sorumlu Türk Gençliğidir.

Kurtuluş savaşı ve onun akabinde gerçekleştirilen Cumhuriyetimizin kuruluşu, Türk Milletini bu coğrafyadan silmek isteyen güçlere ve bu güçlerin Osmanlı Devletindeki uzantılarına karşı bir ihtilal hareketi olmakla birlikte, Türk Milletinin sonsuza kadar var olmasını da sağlayacak bir inkılâp hareketidir. Ülkemizin yeni bir kurtuluş savaşı yaşamaması ve gözyaşı dökmemesi için, hepimizin ama özelliklede gençlerimizin sorumluluklarının farkında olması gerekmektedir. Bugünümüzü tarihten aldığımız bilgi ve kaynaklarla iyi okumalı ve inşa etmeliyiz. Geçmişin köklerinin geleceğin tomurcukları olduğunu iyi kavrayarak beş bin yıllık tarihimizden alacağımız tecrübe ve güçle yarınlarımızı garanti altına almalıyız. Elbette ki kış kışlığını, hain ihanetini, düşman düşmanlığını, kalleş kalleşliğini yapacaktır. Ancak beş bin yıllık tarihinde bağımsızlığını her hesabın üstünde tutan Türk Milleti Türklüğünün hakkını verecek ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti ilelebet yaşayacaktır. Aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti üzerinde hain emellerine uygulama sahası arayan tüm zararlı fikir ve oluşumlar ile bunların sahipleri ve hamileri, düşmanın ve ihanet ehlinin akıbetini yaşayacaktır.

Bugün Damat Ferit zihniyetiyle hükmetmeye çalışan ve gaflet ile ihanet çizgisi arasında sürekli zikzaklarla dans edenlerin akıbeti de, geçmişte Türk Milletine ve devletlerine kin ve kötülük yapanlardan farklı olmayacaktır. Türk insanı son dört yıldır gemi azıya almış bir şekilde küstahça milli birliğimize saldıran, devletimizi çökertmeye uğraşan ve milli kimliğimizi yok ederek bizi müstemleke yapmak isteyen iç ve iç merkezleri yakinen takip ederek deşifre etmektedir. Er veya geç bu küstah ve hain zihniyet sahiplerine ve onlara göz yumanlara gereken dersini ve cezasını mutlaka ama mutlaka vermesini bilecektir.

Müteakip defalar bu sütunlardan bıkıp usanmadan belirttiğimiz gibi, Türkiye ve Türk Milletinin istiklal ve istikbaline kastetmeye çalışan bedbahtların ve hainlerin bütün oyun ve tuzakları milletimizin şaşmaz iradesi, milli sorumluluğu ve kararlılığı ile paramparça edilecektir.


29–11–2006

Yılmaz TANKUT

ytankut@keynet.com.tr

ytankut@mhp-adana.org.tr

,