HAFTA ORTASI

KİMLİKSİZLEŞTİRME VE KURTLAR VADİSİ

Geçtiğimiz hafta sonu ailece uzun süre kapalı gişe oynayacağı belli olan “Kurtlar Vadisi-Irak” filmine gittik. Esasen görev ve konumumuzdan dolayı sinema ve diğer sanat kolları ile aramızın pek iyi olmadığını peşinen ifade edeyim. Ancak çocukların zorlaması ile de olsa “Kurtlar Vadisi – Irak” filmine gittiğim için hiç de pişman olmadım. Aksine bu filmi etrafımdaki tanıdık ve arkadaşlara da mutlaka tavsiye etmeye karar verdim. Filmin kalitesi ve yapımı ile ilgili olarak ahkâm kesecek kadar uzman olmadığımız gayet açıktır. O konu ile ilgili olarak sinema yapımcıları ve eleştirmenler zaten yazılı ve görsel basında düşüncelerini açıklamaktadırlar. Adana da siyaset yapan bir kişi olarak bizi ilgilendiren; filmin konusu, görüntüleri, akışkanlığı, sahne ve efektlerinin yanı sıra, toplumumuzun hemen her kesiminin göstermiş olduğu ilgi ve sahiplenmenin nedenleridir.

Türkiye ve Türk insanı tarafından çekimi yapılan bir televizyon dizisinin ve onun değişik bir versiyonu olarak sinema salonlarında gösterilen bir filmin bu kadar yoğun ilgi ile yıllarca en yüksek reyting yapmasını ve haftalarca zirvede kalacağının belli olmasını sadece kalite ve içerdiği belirli konularla izah edebilir miyiz? Bize göre bu teveccüh, yıllardan beri temel değerlerinden ve özbenliğinden uzaklaştırılmaya çalışılan ve baskı altına alınarak aldatılan insanlarımızın kendisine bunu reva görenlere karşı almış olduğu çok net bir tavrın yansımasıdır.

Bir televizyon dizisi düşününki, her türlü haksız kazancın, gayri meşru hayatın, katliam gibi cinayetlerin ve asla kabul edilemez söz ve raconların, mafya hesaplaşmalarının hemen her bölümünde gösterilmesine rağmen, çoluk çocuk herkes tarafından soluk almamacasına izlenebiliyor. Yine aynı isimle çevrilip gösterime giren filmde kitlelerin yoğun ilgisiyle benzer başarıyı yakalayabiliyor.

Kendi benliğinden yoksun, sadece kendi saltanatlarını düşünen zihniyetlerin işgal ettiği devlet ve devletin asli unsurları, hizmetinde olduğu milletinin karakterine ve kimliğine uygun icraatları ortaya koyamazlar. Aksine sürekli olarak onu aşağılayacak ve kimliksizleştirecek politikalar izlerler. Hal böyle olunca da, kendi milli kimliği ve şahsiyeti ile ilgili mesajlar veren dizi ve filmler tasvip edilmesi mümkün olmayan görüntü ve konular içerse dahi, toplumun büyük bir kesimi tarafından kabul görüp beğeniyle izlenebilirler. İkinci kez yeniden yayınlanmaya başlayan “Kurtlar Vadisi” isimli televizyon dizisinin yine çok büyük bir reytingle izlenmesinin başka ne sebebi olabilir?

İçerik olarak Irak ta yaşanan işgalin ve ona bağlı olarak yapılan zulüm ve haçlı husumetinin çok az bir bölümünü yansıttığına inandığım “Kurtlar Vadisi-Irak” filmini, imkânı olan her Türk insanının seyretmesinin gerekli olduğu kanaatindeyim. Bu film emperyalizm ve savaşın acımasızlığını özellikle de Müslüman ve Türk düşmanlığının boyutlarının hangi ölçülere ulaşabileceğinin anlaşılması bakımından da belgesel bir öneme sahiptir. Yine bizi yönetenlerin, Türk Devletinin temel politika ve kırmızıçizgilerine sahip çıkamadıkları takdirde, ne büyük acı ve sıkıntılarla karşılaşabileceğimizi kavramamız açısından da önemli mesajlar vermektedir.

Sonuç olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak çok zor bir coğrafyada yaşadığımızı bilerek güçlü, tedbirli ve kararlı olmalıyız. Bölgesel, tarihsel özelliklerimizi unutmadan ve aşağılık kompleksine kapılmadan, ilkeli, kararlı ve cesur bir dış politika izlemeliyiz. Silahlı kuvvetlerimizi gözbebeğimiz gibi korumalı ve onun gücüne ne pahasına olursa olsun güç katmalıyız. Şahsiyetimizi, kimliğimizi, inançlarımızı korumak istiyor ve ebed müddet Anadolu Coğrafyası’nda yaşamak istiyorsak, sözde aydınlar başta olmak üzere, sözde siyasetçilerden, sözde devlet adamlarından, sözde işadamlarından, sözde Müslümanlardan ve diğer bütün sözde vatandaşlardan kurtulmalıyız.

08–02–2006

Yılmaz TANKUT

ytankut@keynet.com.tr

ytankut@mhp-adana.org.tr