ana_sayfa
FAALİYETLER
Yazılı Soru Önergeleri
Genel Kurul Soruları
Kanun Teklifleri
Sözlü Soru Önergeleri
Makalelerim
Genel Kurul Konuşmaları
Yazılı S.Ö.(Cevaplanan)
Meclis Araştırma Önergeleri
Makalelerim > AKP’NİN ÇATLAYAN TESTİSİ

HAFTA ORTASI

AKP’NİN ÇATLAYAN TESTİSİ

Ülkemiz son zamanlarda yine tarihinin önemli ekonomik krizlerinden birini yaşamak suretiyle büyük sıkıntılara girmiştir. Dövizin aşırı değerlenmesi, faizlerin yükselmesi, borsanın dramatik bir şekilde düşüşü, ekonomik istikrar için, yıllardan beri tek başına siyasi bir iktidarın gerekliliğini savunanları da hayal kırıklığına uğratmıştır. Siyaseti kendi saltanatları için araç olarak kullanan zihniyetleri bertaraf edemediğimiz sürece; bu zihniyetlerden müteşekkil iktidarlar, tek başına ülke yönetimde söz sahibi olsa dahi, kriz ve sıkıntıların önlenmesi mümkün olmayacaktır.

Piyasaların yeniden hareketlenmesi, vatandaşımızın tekrar güven duyması ve sükûnete kavuşması için, bu günlerde atılacak her adımın, söylenecek her sözün çok iyi hesap edilmesi gerektiği açık bir şekilde ortadadır. Krizlere alışan ekonomik bünyemizin avantajını iyi kullanarak güven ortamının ölçülü ve akıllı bir şekilde yeniden tesis edilmesi gerekmektedir. Özellikle çiftçimizin, esnafımızın ve küçük ölçekte iş yapmaya çalışan müteşebbislerimizin kaybolan heyecanı, üretme ve iş yapma arzularını harekete geçirecek önlemler ve teşvikler hükümet tarafından acilen istismar edilmeden uygulanmalıdır. Bu sayede yavaş yavaş oluşacak güven ortamının çok iyi değerlendirilebilmesi mutlaka sağlanmalıdır. 57.Hükümetin canı pahasına gerçekleştirdiği yapısal reformlar taviz verilmeden ve yandaşlara rant sağlamadan yürütülmelidir. Ülke kaynaklarının kullanılmasının, iktidarların kendi siyasi ikballeri için değil, bu ülkenin insanları için elzem olduğu, kafa ve beyinlere çıkmamak üzere yerleştirilmelidir. Yolsuzluk, yoksulluk, enflasyon ve işsizlik çemberinde hareketsiz ve nefessiz bırakılmış olan Aziz Milletimizin artık bu tip ağır krizlerle karşı karşıya bırakılması bu ülkenin en büyük kaybı ve ayıbı olacaktır.

Milliyetçi ülkücü hareketin mensupları olarak bizlerin, bu ülkenin bütün sıkıntılarını göğüsleme sorumluluğunu hisseden diğer bütün sağduyu sahibi insanlarımızın, kısacası hepimizin, ülkemizin bu zor günlerinde, üzerimize düşen sorumlulukları almaktan hiç bir zaman kaçınmadığımızı ve kaçınmayacağımızı büyük bir kararlılıkla belirtmemiz icap etmektedir. Çünkü AKP hükümetinin AB karşısındaki kayıtsız ve şartsız teslimiyetinin çok tehlikeli yansımalarını sözde tarama görüşmelerinin örtüsünün altında hep birlikte ibretle izlemekteyiz. Türkiye için hayati önem taşıyan hemen her konuda; ülke bütünlüğümüzden, az önce ifade etmeye çalıştığımız ekonomik sıkıntılarımıza, KKTC’nin Rumlara hiç düşünülmeden peşkeş çekilmesinden, terörle mücadele konusuna kadar bu iktidarın Türkiye’nin hayrına yapacağı hiçbir şey kalmamıştır.

Ülkemiz hem içerde hem de dışarıda ne yazık ki korkunç bir hile diplomasisi ve siyaset bezirgânlığı ile hayati uzuvlarını tek tek kaybetmektir. Fakat bu kaybettiklerini de hissettirmeden, adeta emin adımlarla önce beyin ölümüne ve arkasından bütün vücudunun yok edilmesine bizi yönetenlerce taşınmaktadır. Bugün bizi yöneten AKP zihniyeti Türkiye ve Türk Milleti’nin bünyesini saran çok tehlikeli bir kangren haline gelmiştir. Bu kangrenin kuvvetli ve usta bir neşterle bütün vücuda yayılmadan bir an önce sökülüp atılması gerekmektedir ki, o neşter Türk Milleti’nin iradesinde inşallah vakit çok geç olmadan vazifesini yapacaktır.

Bütün bu yaşananlardan sonra AKP’nin hayali istikrar masallarıyla, ucuz duygu istismarı ve umut ticaretiyle ve suni gündemlerle ayakta kalması artık mümkün değildir. MHP lideri Sayın Bahçeli’nin de ifade ettiği gibi AKP’nin testisi artık çatlamıştır ve su tutması da mümkün değildir. İçeride ve dışarıda sürekli kan kaybeden Türkiye, her bakımdan tıkanmış ve boğulma noktasına gelmiştir. Bu cendereden demokratik kurallar içinde yegâne çıkış yolu, emanetin sahibi olan Türk Milleti’nin hakemliğine gidilmesidir. Türkiye’nin kardeşliğini hedef alan tahriklerin çok tehlikeli boyutlara ulaşması, Avrupa Birliği sürecinin sekteye uğraması ve hükümetin Kıbrıs’ta iyice köşeye sıkışması, erken seçim sürecini hızlandıracak unsurlar olacaktır. IMF emrine verilen ekonomik ve sosyal politikaların Türk Milleti’ni can çekişme noktasına getirmesi, giderek ağırlaşma eğilimi gösteren ekonomik kriz, siyasette yaşanan kirlilik ve AKP kadrolarının topyekûn bulaştığı yolsuzluk çamuru, AKP’nin erken seçime karşı direnişini kıracak önemli dinamikler olarak görülmelidir.

Uzatmaları oynayan gayri milli AKP iktidarından sonra, yukarıdaki ölçü ve hususlara paralel liyakatli, dürüst, ilkeli ve samimi milliyetçi kadroların iktidarına kavuşabilmek Necip Türk Milleti’nin en öncelikli hakkıdır.

.

21–06–2006

Yılmaz TANKUT

ytankut@keynet.com.tr

ytankut@mhp-adana.org.tr

,