ana_sayfa
FAALİYETLER
Yazılı Soru Önergeleri
Genel Kurul Soruları
Kanun Teklifleri
Sözlü Soru Önergeleri
Makalelerim
Genel Kurul Konuşmaları
Yazılı S.Ö.(Cevaplanan)
Meclis Araştırma Önergeleri
Makalelerim > Eleştiri Sorumluluğu

HAFTA ORTASI

Eleştiri Sorumluluğu

Eleştiri sanatı, hiç şüphesiz eleştirilen konu ve işlerin daha düzgün, daha doğru ve toplum yararına olması amacına yönelik olmalıdır. Tenkit edilen konuların hitap ettiği çevre ve kişilerle ilgili olarak yapılan objektif sorgulamalar elbette ki gereklidir ve toplumun temel dinamiklerini harekete geçiren en önemli hususlardandır. Eleştiri yapan ve yapılan eleştirileri ilgili kesimlere aktaran en önemli araçların başında ise basın ve yayın organları gelmektedir. Medyada yer bulan değişik konu ve gündemlerle ilgili olarak yapılan araştırma ve eleştiri konuları, muhakkak ki toplumun ve ilgili kesimlerin aydınlanmasına hizmet etmektedir ve mutlaka yapılmalıdır.

Sorumluluk anlayışı ise yapmakla yükümlü olduğu işi başkalarına zarar vermeden hakkıyla yerine getirebilmektir. Vazifesini ve yaşantısını ailesine, çevresine, milletine ve inançlarına hizmet edecek şekilde tanzim edenler sorumluluklarını yerine getirmiş olurlar. Görevlerinin bilinciyle hareket ederek üstlendikleri işi en iyi ve başarılı bir şekilde dürüstçe yerine getirmeye çalışanlar sorumlu kimselerdir ve herkes tarafından takdir edilirler. Sorumluluk sahibi kişi ve kurumlar bu anlayışlarının gereği iştigal alanlarıyla ilgili hemen her adımlarında dikkatli, ciddi ve seviyelidirler. Bu bakımdan faaliyet ve davranışlarının, başka kişi ve kurumlara zarar verecek ve sağlam temellere dayanmadan incitecek bir şekilde oluşmasına izin vermezler.

Bugün maalesef gerek yaygın, gerekse mahalli medyada hemen her konuda ufacık bir araştırma zahmetine bile katlanılmadan, sağlam mesnetlere dayanmadan ve kendi konumlarına dikkat edilmeden acımasız ve haksız bir şekilde eleştiriler yapılabilmektedir. Bu haksız ve tek yönlü eleştirilerin dozajı çoğu zaman esas amacını da aşarak adeta bir şantaj boyutuna ulaşabilmektedir. Söz konusu gazete ve televizyonlarda boy gösteren kerameti kendisinden menkul bazı sözde yazar ve yorumcular ne yazık ki hemen her olumsuzlukla ilgili olarak sadece yazmaktan ve konuşmaktan öte bir şey yapmamaktadırlar. Öyle ki tek yönlü olarak kendilerinden başka hemen her kesimi suçlama histerisine yakalanan bu zevat, içerisinde bulundukları kurumların da güvenirliliğinin sorgulanmasına hizmet etmektedirler. Hemen her şeyi eleştiren ve yaptıkları bu eleştirilere hiçbir çözüm önerisi getirmeden sadece ve sadece başkalarını suçlayan bu zihniyet sahiplerinin bu topluma ve bu ülkeye verebilecekleri hiçbir şey yoktur.

Adana’mızda da bu tablo pek farklı değildir. Adana’da yayın yapan televizyon ve gazeteler gerçektende bölge ölçeğinde çok olumlu hizmetler yaparak bölge insanımızın aydınlanmasına ve yönlenmesine katkı sağlamaktadırlar. Ancak yukarıda özetlenmeye çalışılan hususlar çerçevesinde, belirledikleri bir iki cepheye hücum ederek kendileri gibi düşünmeyen veya kendilerine katılmayan bütün kesimleri suçlamak ne kadar ahlaki ve sorumlu bir davranıştır. Kendisini köşe yazarı sanan bazı şahıslar, maalesef hangi siyasi partinin hangi genel ve yerel konularda yapmış olduğu muhalefeti anlama ve bilme zahmetine bile girmeden topyekûn bütün muhalefet partilerini suçlayabilme garabetine düşmektedir. Hiçbir sorumluluk duymadan acımasız ve sorumsuz bir şekilde yapılan suçlama ve eleştiriler kime ve neye hizmet edebilir?

Peki, muhalefet partilerinin ve özellikle de mensubu olmaktan şeref duyduğum MHP’nin hem ülke genelinde ve hem de Adana ölçeğinde yaptığı muhalefeti görmezlikten gelmek ve köşe yazılarında yer doldurmak için suçlamak hangi objektif gazeteciliğin gereğidir? Buradan MHP’nin ülke genelinde gayri milli AKP iktidarına karşı muhalefetini merak edenlere, Sayın Bahçeli’nin MHP’nin 8.Olağan Büyük Kurultay konuşmasını Milliyetçi-Ülkücü komplekslerinden kurtularak okumalarını tavsiye ederim. MHP’nin Adana ölçeğinde muhalefetini ve yapılan yolsuzluk ve haksızlıklar karşısındaki duruş ve söylemlerini öğrenmek isteyenlere de, il ve ilçe teşkilatlarımızın faaliyetlerine yakinen takip etmelerini ve düzenlenen basın ve diğer toplantılara daha fazla kulak verip araştırmalarını salık veririm.

MHP Adana İl Teşkilatının sadece iki merkez ilçe belediyesini değil, aynı zamanda Büyükşehir belediyesi ile ilgili olarak yapmış olduğu tespit ve eleştirileri görmezlikten gelerek kendi sütunlarında hiç hicap duymadan MHP’yi tepkisizlikle suçlayanlar, tek kelimeyle ülkücü fobisini yenemeyen zavallılardır.

Eleştiri sorumluluğu olmayan sözde yazar ve çizerlerden günü ve saati geldiğinde bu Necip Millet mutlaka kurtulacaktır. Tek yönlü önyargılarından bir türlü arınamadan neye ve kime hizmet ettikleri belli olmayan bu eleştiri tacirleri bir gün mutlaka ya ıslah olarak görevlerini sürdürecekler, ya da kendiliklerinden kaybolup gideceklerdir.


06–12–2006

Yılmaz TANKUT

ytankut@keynet.com.tr

ytankut@mhp-adana.org.tr

,